İstanbul'un kaosunda doğdum. Orada büyümek, dünyada nasıl hareket ettiğimi şekillendirdi. Çocukken ileri derecede skolyoz teşhisiyle karşılaştım. Yıllarca vücudumun kırılgan ve güvenilmez olduğuna, hayatım boyunca katlanmam gereken bir engel olduğuna inandım.
On sekiz yaşında Los Angeles'a taşındım ve iki yıl içinde yoga yapmaya başladım. İlk kez bedenimi bir güç ve özgürlük kaynağı olarak deneyimledim. Yoga öğretmek, bu keşfi başkalarıyla paylaşmanın bir yolu haline geldi.
7 Ekim 2023'te dünya görüşüm tamamen değişti. İçinde yaşadığımız kapitalist ve ataerkil sistemlerinin dünyamızı nasıl şekillendirdiğini gördüm ve Filistin'deki devam eden soykırımın sona ermesi ve halkının özgürleşmesi için eylemlere katılmaya başladım.
Bir buçuk yılımı eylemlerde geçirdikten sonra, Mayıs 2024'te bedenim hiç beklemediğim bir şekilde çöktü. Bir ders verdikten sonra, aniden belimden sağ bacağıma kadar dayanılmaz bir ağrı hissettim. Bunu neredeyse bir yıl süren hareketsizlik takip etti: aylarca yataktan zar zor çıkabildim, birkaç dakikadan fazla yürüyemedim, sonsuz tıbbi tedaviler döngüsüne girdim, bir zamanlar hayatımın merkezinde olan yogayı yapamadım.
Sonunda ABD'den ayrılmaya ve Türkiye'ye dönmeye karar verdim. Ailemle ve doğayla çevrili Ege kıyısında küçük bir köye yerleştim. Orada Dr. John Sarno'nun öncüsü olduğu zihi-beden temelli iyleşme yoluyla karşılaştım ve bunu kendi yoga ve nefes çalışması uygulamalarımla harmanlamaya başladım. Okudum, yazdımve hayatımı yöneten ağrıyı dinlemeye karar verdim. İki hafta içinde bir buçuk senedir beni acı içinde tutan ağrı tamamen geçti ve hala geri gelmedi.
Bedenimdeki ağrıyı iyileştirirken, etrafımdaki birçok insanın benzer bir durumda yaşadığını fark etmeye başladım. Ağrı halindeyken dünyamız daralır. Bağlantıya, harekete, umuda ve gücümüze erişimi kaybederiz. Kronik ağrının yalnızlığını sadece bunu deneyimleyenler gerçekten anlayabilir. Bir yol bulduğum için, öğrendiklerimi paylaşma sorumluluğu hissetmeye başladım.
Tüm çalışmamın merkezinde acıyı hafifletme ve onu yaratan sistemlerin dönüşümüne katkıda bulunma niyeti var. Çalışmamı doğadan öğrendiklerimden ve uzun süredir kolektif iyileşme uygulamalarını koruyan kadim kültürlerin bilgeliğinden ilham alarak sürdürüyorum.
Dünyamıza olan toplumsal dönüşüm ve özgürleşme hareketlerine derin bir bağlantı hissediyorum. Bu hareketler bana insanlığın gücünü ve direncini tekrar tekrar gösteriyor. Kendi uyanışımın, Filistin halkının mücadelesi sayesinde mümkün olduğu gerçeğini kalbimde tutuyorum.
Eğer bu sizin içinizde bir şeyler uyandırıyorsa ve yolunuzda bir destek kaynağı olabileceğimi hissediyorsanız, sizi iletişime geçmek çok isterim.