Kronik ağrıdan kalıcı özgürlük senin elinde.
Kronik ağrı bir kusur değil — taşımak zorunda kaldığın her şeye bedeninin çok normal bir tepkisi. Bu çalışma, semptomları dinlemen, sinir sistemini yumuşatman ve her zaman senin olan iyileştirici gücünü geri kazanman için.
Bu yolda, iyileşme vücudun zekasına güvenmekten ve onun doğal şifa gücünü kullanabilmesi için ihtiyaç duyduğu alanı, farkındalığı ve şefkati ona vermek ile başlar.
Bu çalışma kimler için?
- Uzun süre devam eden, net bir nedeni veya açıklaması olmayan ağrıyla yaşayanlar.
- Ağrısı nedeni bilinmeden artan veya yer değiştirenler.
- Tarama veya testleri "normal" gözüken, ancak semptomlar devam edenler.
- Sonsuz tedaviler, randevular ve hızlı çözümlerle tükenmiş hissedenler.
- Kendi bedeninden veya hareketin kendisinden—korkmaya başlayanlar.
- Duygularının ağrıyla bağlantılı olduğunu hisseden, ancak nereden başlayacağını bilmeyenler.
Yaklaşımım
Dr. Sarno'nun zihin-beden yaklaşımını binlerce yıllık bilgelik öğretileriyle birleştirerek, kronik ağrıdan kalıcı kurtuluş için bütünsel bir iyileşme yolu sunuyorum.
Sarno Sachs Yaklaşımı
Dr. Sarno'nun hastalarıyla yıllarca sürdürdüğü çalışmalar ve zihin-beden tıbbı alanındaki devrim niteliğindeki araştırmaları, çalışmamın temelini oluşturuyor.
Kendi İyileşme Yolculuğum
Paylaştığım araçlar, kendi kronik ağrı deneyimimden doğdu ve şimdi kullandığım yöntemler haline geldi.
Nefes Çalışması
Bilinçli nefes teknikleri ve nefes yolculukları ile bedende biriken duyguları keşfediyoruz.
Mindfulness/Farkındalık
Kronik ağrıyı gözlemlemek, anlamak ve onunla diyalog kurmak için meditasyon ve günlük yazma gibi araçları kullanıyorum.
Sistemlerden Özgürleşme
İçinde yaşadığımız kapitalist ve ataerkil sistemin kronik ağrı döngüsünü nasıl beslediğinin farkındayım. Bu gerçeği çalışmalarımda ele alarak, bu baskıcı güçlerden kurtulmamıza yardım ediyorum.
Mindfulness/Farkındalık
Kronik ağrıyı gözlemlemek, anlamak ve onunla diyalog kurmak için meditasyon ve günlük yazma gibi araçları kullanıyorum.
Ağrıyı sinir sistemimizden gelen bir iletişim olarak anlamak, iyileşmenin ilk adımıdır. Korkmak yerine dinlediğimizde, direnmek yerine yanıt verdiğimizde, ağrı döngüsü yavaş yavaş çözülmeye başlar.
Benimle Çalışmanın Yolları
Keşif Görüşmesi
Tanışmak ve hikayenizi anlamak için ücretsiz bir görüşme. Benimle çalışmak için ilk adım.
Zihin-Beden Temelli Seanslar
Kişisel iyileşme pratiğinizin temelini oluşturmak için zihin-beden ilkelerini, nefes çalışmasını, somatik farkındalığı ve sinir sistemi düzenlemesini entegre eden bire bir çalışma.
İyileşme Grupları
İyileşmenin ancak topluluk içinde gerçekleşebileceğini kabul ederek, ortak pratik, eğitim ve karşılıklı destek yoluyla kolektif bilgeliğin ortaya çıktığı samimi grup deneyimleri.
Sıkça Sorulan Sorular
Hayır. Ağrı hayal edilmiş değil—gerçek, fiziksel bir deneyim—ancak kökeni yapısal hasarda değil, sinir sistemindedir.
Ciddi bir şeyi elemek için doktora gitmek faydalı olabilir. Bu iç huzur, iyileşme sürecini destekler. Bu çalışma güvenli ve eğitici olduğu için, daha fazla tıbbi test olmadan da başlayabilirsiniz.
Zihin-beden çalışması bu bulguları reddetmez, ancak araştırmalar (ve deneyim) aynı tanıya sahip birçok kişinin ağrısız yaşadığını gösterir. Önemli olan, sinir sisteminizin semptomları büyütmede veya hatta yaratmada oynadığı roldür.
Herkesin yolculuğu özeldir. Bazı insanlar tek bir seanstan sonra rahatlama hisseder; diğerleri için haftalar veya aylar süren düzenli pratik gerekir. Güçlü bir temel oluşturmak için genellikle 4-6 seans öneririm.
Bu en yaygın korkulardan biridir. Zihin-beden iyileşmesi istikrar gerektirir ve bazen kendini daha kötü bile hissetmek sürecin bir parçasıdır. Bu yolun işe yaradığından eminim—ancak sinir sisteminiz başlangıçta direnebilir. İyi haber şu ki, dünya çapında sayısız insan (ben dahil) bu şekilde iyileşti ve sizin için de bu mümkün.
Zihin-beden ağrısı genellikle fıtık veya başla disk problemleri, skolyoz, artrit veya eklem dejenerasyonu, fibromiyalji, kronik yorgunluk sendromu, huzursuz bağırsak sendromu ve diğer bağırsak sorunları, migren veya gerilim baş ağrıları, pelvik ağrı sendromları, karpal tünel, otoimmün benzeri rahatsızlıklar ve daha birçok tıbbi veya yapısal durum olarak yanlış tanılanır.
Vücudumuzla her yeniden bağlantı kurduğumuzda, kopukluğumuzdan beslenen sistemlerin gücü zayıflar. Bu çalışmayı, ağrı tarafından bağlanmadığımızda mümkün olan daha derin dönüşüme katkıda bulunmak için paylaşıyorum.